Her ne kadar bazı dizilerin başında, “gerçek değildir, bir kurgudan ibarettir” gibi yazılar yazıyorsa da ben asıl o dizilerde anlatılanları gerçeğe daha yakın buluyorum. Sanki söylenemeyenleri söyleyip anlatılamayanları göstermek istiyorlar gibi…
Son zamanlarda TRT’de ikinci sezonu başlayan “Teşkilat” isimli diziyi de bu gözle seyrediyorum. Orada gördüğüm kadarıyla Türkiye’nin çağdaş dünya ile yarışa girdiği alanlarda önüne engeller koyan dış güçler anlatılıyor. Son olarak nükleer programımızın gelişimine engel olmak için girişilen bazı suikastlardan söz edilirken özellikle İsrail gizli servisi suçlanıyor ve onların başarısızlıkları karşısında devreye Amerika Birleşik Devletlerinin girdiği, bir taraftan İsrail’i aklamaya çalışırken başarısız oldukları eylemleri de kendilerinin gerçekleştirmeye çaba gösterdiklerini görüyoruz.
Buraya kadar anlattığım zaten herkesin bildiği gerçekler. ABD-İsrail işbirliği hiç kimse için sır değil. Bu kirli işbirliğini ve sonucunda bütün dünyanın gözleri önünde işlenen cinayetleri herkes görüyor ve biliyor. Burada bana göre bir yanlış algı vardır, onu söylemek isterim. Hep söylenen, dünyadaki İsrail lobisinin güçlü olduğu, başta Amerika olmak üzere bütün gelişmiş ülkeleri kontrol edebildiği şeklindeki ifadeleri ben doğru bulmuyorum. Burada İsrail’in Amerika’yı kullanması diye bir şey söz konusu değildir. Kullanan Amerika ve onun merhamet yoksunu liderleri Donald Trump’tur. Son zamanlarda İsrail ABD’nin elinde kullanılan bir maşa durumuna gelmiştir. Sanırım bu durum dünya Yahudilerini bile rahatsız etmektedir.
İkinci Dünya savaşında Hitler tarafından soykırıma uğratılma girişimleri yaşayan Yahudiler bu mazlum durumlarını çok iyi kullanmışlardır. Dünyanın her tarafında kendilerine yapılan bu zulmü dile getirip meyvelerini de hasat etmişlerdir. Şimdi soykırımcı durumlarına düşmek onları da rahatsız etmektedir. Ancak; çaresiz durumdadırlar. ABD tarafından itildikleri bu yolda kendileri soykırım uygular duruma düştüler ve de geri dönemeyecek bir durumdalar. Netanyahu İsrail’in başından gitmeden ya da ABD’de Trump yönetimi değişmeden bu katliamlar sona ermez.
Son söz; Sayın Cumhurbaşkanımız ABD’yi ziyarete gitti. Kendileri bizzat Trump ile görüşecekler. Gündemde çeşitli uçak alımları falan da varmış ama bence en önemli gündem maddeleri Gazze’deki soykırım uygulamaları olacak. Bence bu konuda olumlu bir sonuç alması mümkün değil. Çünkü Birleşmiş milletlerin beş daimi üyesinden dördünün Filistin’i devlet olarak tanıması bile ABD politikalarında bir değişiklik yapmıyorsa bizim tepkimizi dikkate almaları söz konusu bile olmaz. Amerikan toplumu eğer ucu kendilerine dokunmuyorsa bu türlü olaylara sessiz kalmayı seçiyorlar. Ancak kendi evlatları da ölmeye başlarsa, yani canları yandığında tepki veriyorlar. Şu anda İsrail maşasıyla ellerini yakmadan Ortadoğu’yu dizayn etme çabasındalar.