Sizinle Söke Belediyesinde yaşanan bir skandalı paylaşmıştım. O yazımda da ifade ettiğim gibi; Söke’nin Ağaçlı Mahallesi yakınlarında bir meclis üyemizin arazisine kaçak olarak yapıldığı iddia edilen villaların yollarını da belediyeye yaptırma girişimleri oldu.
Maliyeti, bazılarına göre 10 milyon lira civarında, bazıları bu rakamı 15, hatta 20 milyon olarak bile telaffuz ediyorlar.
Sevgili okuyucu, bu olayda ilk eleştireceğim kişi Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan olacaktır. Aylar önce Samos Adası’nda yaptığı bir haftalık tatil döneminde yerine bıraktığı müteahhit meclis üyesi Başkan vekili olarak attığı imza ile imar izni olmayan bir araziye bu izni vererek kendine çıkar sağladığı iddiaları sonucu meclis üyeliğinden istifa etmişti.
Bu seferki olayda yine Başkan’ın Samos’a tatile gittiği söyleniyor. Ne ilginç bir tesadüf ki, yine müteahhit bir meclis üyesini vekil olarak bırakıyor. Ancak bu seferki vekil müteahhit kendi lehine olacak bu düzenlemeye imza atmak istemiyor. Hatta bu konuda Belediye bürokratları tarafından uyarıldığı bile söyleniyor. Ama belediye başkanımız ilginç bir yönetici. Yarım klan işleri sevmiyor olacak ki, ttilinin üçüncü günü yani Çarşamba günü vekilini değiştiriyor. Pazartesi günü göreve başlayan müteahhit Başkan Vekili Çarşamba günü yerini bu sefer söz konusu villaların arsa sahibi oln meclis üyesine verilip imza atması isteniyor. Ama artık ok yaydan çıkmış, olay dallanıp budaklanmıştı. O da ikibuçuk gün görevde kalıp imza atmadan ayrılıyor.
***
Buraya kadar anlattıklarımdan ben şunu anlıyorum:
Başkanımız İberya Arıkan imar ile ilgili konularda ilgili meclis üyelerine hayır diyemiyor. Ancak, sorumluluk almak da istemediği için “kendi işini kendin gör” usulüyle hareket ediyor. Eğer bir meclis üyesi Başkan’ın imzasına ihtiyaç duyuyorsa Başkan hemen Samos’a gidecek, o meclis üyesi de kendi imzasını başkan olarak kendi atacak. Atarsa belki meclis üyeliğinden olacak ama iş de görülecek. Eğer imzayı atmazsa da işi olmayacak. Şehrin Emini olan Sayın İberya Arıkan böyle bir yol geliştirmiş.
***
Son söz; bütün bunlar olurken Meclisin Fatih’i diyebileceğimiz, AKP’li Meclis Üyesi Fatih Gürel de sadece seyrediyor. Bir şey yapmadığı gibi bir şey de söylemiyor.
Kendileri ilçe başkanlığı döneminde de böyle sessiz ve sakindi. Hani bir şarkı vardı; “karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar” diye… Fatih Bey mesleği icabı, mahkemelerde konuşup belediyede susan bir görüntü çiziyor. Ne diyelim, belki İncirliova’yı özlemiştir.
Bu arada, yolu olmayan o villalar satışa sunulmuş. Üstelik ilginç de bir kampanya varmış. Köpeği olanlara indirim uygulanıyormuş. Bu olayda duyduğum tek mutluluk verici ayrıntı da bu oldu.