Belki de Söke kamuoyunda en fazla merak edilen konulardan biriydi. Bana bile soruyorlardı. Fatih Akkentli şu anda ne yapıyor, ne düşünüyor, göreve dönecek mi, gibi sorularla sürekli karşılaşıyordum. Doğrusu ben de merak ediyordum. Aydınlı Gazeteci Erman Çetin güzel bir söyleşi ile bu soruların hepsine cevap getirmiş.nnnBu arada bazı ilginç uygulamaları da öğrenmiş olduk. Fatih Bey kendisinin ve de bazı bürokratların mesai kavramı düşünmeden çalıştıklarını, mesela duş yaparlarken bile karşıdaki filelere telefonlarını astıklarını ve de Başkan aradığında acil bir şey vardır diye hemen açtıklarını ifade etmiş. Doğrusu çok etkileyici bir sadakat ve vazife anlayışı diye düşünüyorum. Kendisine böyle bir çalışmanın yıpratıcı olup olmadığı sorulduğunda verdiği cevap Akkentli’yi tam olarak anlatan bir ifadeydi.n“Benim için yıpratıcı değil. Ben bunu zevkle yapıyorum.”nKendisini defalarca görev başında gördüğüm için bu ifadelerin abartılı olmadığını biliyorum. Gerçekten de işini saygıyla ve tutkuyla yapıyordu. Erman Bey kendisine motivasyon kaynağını sordu.n“Yıllardan bu yana belediye başkanı olma hayalin vardı da o nedenle mi böyle çalışıyordun? Yani motivasyon kaynağın başkanlık hayalin midi?..”n“Yok, ben CHP’li olduğum için böyle çalışıyordum. Necdet Özekmekçi Söke’de on yıl belediye başkanlığı yaptı, onunla da böyle çalıştık. Orada belediye görevim yoktu. Ama başkanlık hayalim elbette vardı.”nO sırada ekrana gelen bir fotoğrafı göstererek Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak Söke Belediyesine yaptığı ziyarette Akkentli’nin de Çerçioğlu ile beraber yer aldığına dikkat çekti. O fotoğraf hakkında Akkentli de çok çarpıcı bir açıklamada bulundu.n“Bu fotoğraf benim için çok önemli. Adeta benim partiye yeniden dönüşümün fotoğrafı. O ziyarette güvenlikçiler beni belediyeye almamışlardı…”n“Neden almadılar ki?..”n“Nedenini ben de sordum, parti listesinde olmadığımı söylediler. Halbuki listede olmamam çok normaldi. Çünkü ben o zaman parti üyesi değildim ki… “nO olayı ben de hatırlıyorum. Gerçekten de hem şaşmış, hem de gülmüştük. Söke’de Özlem Çerçioğlu’nu temsil eden, adeta onun prensi olarak adlandırılan Fatih Akkentli belediyeye alınmamıştı. Üstelik o dönemin belediye başkanının seçim kazanabilmesi için en fazla çalışan insanlardan biriydi. Kendisi de bu duruma verdiği tepkiyi açıklamış.n“Biz Özlem Çerçioğlu’nun bulunduğu her yerde ona yakın olmak isteriz. Bir göz temasında olmamız gerekir ki başkanımız bir şeye ihtiyaç duyduğunda hemen yerine getirelim…”nYine hatırladığımız kadarıyla Özlem Hanım da bu yasağı öğrendikten sonra olaya çok sert bir tepki göstermişti.nErman Bey ekrandaki bir başka fotoğrafı göstererek farklı bir soru yöneltti.n“Bu fotoğrafı da senin sosyal medya sayfanı tararken gördük. Seninle ilgili çok fazla haberler çıkıyor, sosyal medyada paylaşımlar yapılıyordu. Akkentli dinlendi, takip edildi, kaseti çıktı falan gibi…”n“Yok, kaset işi olmadı. Zaten olsa daha iyiydi. Çünkü kaseti çıkanlar daha başarılı oluyor. Bu fotoğraf da İzmir Buca’da Ege Et’in açılışı sırasında çekilmişti. Çok soğuk bir hava vardı. ”n“Yani sen adeta Özlem Çerçioğlu neredeyse oradaydın. Hep yanındaydın.”n“Ekibin içindeydim.”n“Peki sen şu Özlem Çerçioğlu’nun Prensi lafını kabul ediyor muydun? Bu sözün gerçekten de sana yakıştığını hissediyor muydun? Doğru söylediklerini düşünüyor muydun?..”n“Bir insanın prensi de, veliahtı da kendi evladıdır. Ama siyasi anlamda bunu yakıştırdılar. Sayın Başkan da buna itiraz etmedi. Kulağa hoş geliyor yani…”n“Kulağa hoş geliyor, yani senin de hoşuna gitti.?”n“Sonu hoş olmadı.”n“Evet, oraya da geleceğiz. Peki ne oldu da o yorgunluklar, uykusuzluklar, zaman zaman fiziki ve hukuki saldırılar, iddialar… Ne oldu da Fatih Akkentli buraya geldi? Ben iyi bir aday adaylığı süreci geçirdiğini düşünüyorum. Toplantılar yapıldı. Muhtarlar geldi, partililer geldi, partinin duayen isimleri geldiler. Ev ev toplantılar yapıldı…”nBurada duayenler lafı üzerinde konuşuldu ve yine eski bir fotoğraf karesinde Necdet Özekmekçi ile olan görüntüsü paylaşıldı.n“2003 yılında Necdet beyin seçim çalışmalarında çekilmiş fotoğraf. O zaman ilçe yöneticisiydim.”n“Bu başkan adaylığı hevesi nasıl oldu? İnsanlar mı teşvik etti? Anketlerde görünce mi niyetlendin ve bu sonuçları Özlem Hanıma gösterip başkanım ben aday olacağım mı dedin?”n“Ben partiye girdiğim andan itibaren, yani CHP’ye üye oldum, daha ilk günden herkese Söke Belediye Başkan Adayı olmak istediğimi söyledim. Partiye girdiğinizde zaten hep bir yerlere adaysınızdır. Delege olmak istersiniz, yönetime girmek istersiniz, benim de hedefim belediye başkanı olmaktı. Benim çocukluğumdan bu yana hayalim hep belediye başkanı olmaktı. Ben bu memlekette doğdum, büyüdüm. Atalarım da öyle. Burada ticaret yapıyor, burada yaşıyoruz. Bu memlekete bir şey katmak istiyorum. Nedir bu?.. Cumhuriyet Halk Partisi içinde siyaset yaparak, parti kademelerinde çalışıp yoğurularak bir noktaya gelip belediye başkanı olacağım. Gençlik kolları başkanlığından başlayarak çalıştım ve bu göreve aday oldum. İlçe başkanı adayı olmadım. İl başkanı adayı olmadım. Milletvekili adayı olmadım…Çünkü hedefim belediye başkanı olmaktı. Parti içinde gençlik kolları başkanlığımdan bu yana benim bu hedefimi de bilmeyen yoktur. Yani ben Necdet Özekmekçi’den sonra belediye başkanı olmak istiyordum. Nedir bunun çaresi, çalışacaksın, kendini göstereceksin. Parti görevlerimizi yerine getirdik. 2019 seçimlerinden önce partiden atılmıştım, bu nedenle aday olmam mümkün değildi. 2024 için hedef belirleyip sahaya çıktım. İnsanlar bu isteğimi biliyorlardı. Sayın Başkanımla da bu konuyu görüştüğümde anketten çıktıktan sonra bir sorun yok dendi bana.”nAkkentli bir konunun altını mutlaka çizmek istedi.n“Sahada çalışıyoruz ve her gittiğimiz yerde Özlem Hanımın selamlarını götürüyoruz. On yıldır Söke’ye çok büyük hizmetler yaptık. Hep beraber, Büyükşehir Belediye Başkanımızın talimatlarıyla ve bürokratların katkılarıyla… Bir kere Ertuğrul Beyin, Hakan’ın Ufuk ve Ozan’ın katkılarını Sökeliler bilsinler. Bu arkadaşlarımızı aradığımızda her türlü sorunumuzu çözdük…”nBu güzel söyleşiye devam edeceğim.