Ülke olarak neler yaşıyoruz, nerelerden geçip nelerle sınanıyoruz, anlamak çok zor. Hafta başında Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında kabine toplantısı yapıldı ve güya çok önemli kararlar da alındı. Toplantı sonrasında bu konuşulanları ve de alınan kararları bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anlattı. Doğrusu ben de dahil olmak üzere milletimizin çok büyük bir bölümü TÜİK’in nasıl hesaplandığı meçhul enflasyon rakamlarına göre düzenlenmiş emekli maaş zamlarında bir iyileştirme olur mu diye geçtiği televizyon başlarında umutla bekledi de, bu bekleyişleri hüsranla sonuçlandı. Sayın Cumhurbaşkanımız maaşlara zam müjdesi vermek yerine öğüt vermeyi tercih etti. Pahalı ürünleri satın almamamızı, pahalı yerlerden alışveriş yapmamamızı önerdi.
Bu öğütler doğru gibi görünüyor da, bir de adresi verseydi daha makbule geçerdi. Yani ihtiyaçlarımızı nereden temin etmeliyiz, bunu söylemedi. Sadece pahalı satan mekanlardan alışveriş yapmamamızı önerdi. Ucuzu var mı ki Sayın Cumhurbaşkanım?
Devletimizin bir kurumu diyebileceğimiz Tarım Kredi Markete gittim; orası da bana pahalı geldi. Elde yeterli para olmayınca inanın ki her yer pahalı. Yani yemeyelim ve içmeyelim mi?..
***
Sayın Cumhurbaşkanımız bu TÜİK nam kuruluşun verilerine gerçekten de inanmış görünüyor. Doğaldır, devletin kuruluşuna devletin başı inanmaz mı hiç? Zaten inanmasa onları görevden alması gerekirdi. Ama ben inanmıyorum. Benim gibi milyonlarca yurttaş da TÜİK’e inanmıyor. Yani etin fiyatını 430 liralarda hesaplayan bir kuruluşun nesine inanacağız ki?..
Sayın Cumhurbaşkanımız doğal olarak çarşıya, pazara ve de marketlere gidip alışveriş yapmadığı için o rakamları inandırıcı buluyor olabilir. Hatta inandığı için de enflasyonun gerçekten düşmekte olduğunu düşünüp konuşmalarında bunu müjde olarak paylaşabilir. Halbuki TÜİK’in rakamlarıyla çarşıda ürün arasak marketler bizi içeri bile almazlar. Şu kadarını söyleyeyim; sözü edilen et fiyatı emekli kart ile alışveriş yapılan Büyükşehrin kasap dükkanında bile yok.
Sevgili okuyucu, ben Cumhurbaşkanımızın konuşmasının tamamını dinledim de, maaş zamlarına odaklandığım için anlatılanların büyük bölümünü anlamadım. Galiba Suriye’den söz etti. SİHA ve İHA’ları anlattı. Bir ara bir uçak gemisi lafı da duydum gibi geliyor.
Ne yapalım, sağlık olsun. Aslında %11,54’lük zam için bu kadar söze ve de çabaya ihtiyaç yoktu. “Para yok, bununla idare” edin deseler biz elbette ki boynumuzu kırar otururduk.
Ne diyelim; TÜİK sağ olsun.