Birileri günlük kazançlar için gözü iyice karartmış, bir doğa harikası olan ve 8000 yıllık eşsiz kaya resimlerine de ev sahipliği yapan Beşparmak (LATMOS) Dağlarını bitirmekte hiçbir beis görmüyorlar. Hem onlar, hem de onlara onay verenler aslında gelecek kuşakları bile etkileyecek bir suça ortaklık ediyorlar.

Bu dağlarda şimdi de taş ocağı kırma tesisleri için onay verilmiş. Çok merak ediyorum, bu onayı verenler hiç bu dağlara gitmişler mi? Verdikleri onayla neyi ortadan kaldıracaklarını biliyorlar mı?.. Bilmiyorlarsa böyle büyük bir sorumluluğu olan imzayı atmadan önce gidip incelemeleri gerekirdi. Yok, eğer bilerek ve isteyerek bu imzaları attılarsa onları Allah’a havale ediyorum.

Düşünebiliyor musunuz; böyle büyük bir proje için bile ÇED raporu alma ihtiyacı hissetmeyip geçtiğimiz günlerde bir yazımda ifade ettiğim “ÇED gerekli değildir” raporuyla bu tesisi kurmaya karar vermişler. LATMOS platformu adıyla bir araya gelen doğa gönüllüleri bu raporun iptali için Aydın Bölge İdare Mahkemesine dav açmışlardı.
Memnuniyetle öğrendim ki; bu eyleme şimdi iki muhtarımız daha katılmışlar. Karacahayıt Mahalle Muhtarımız ile Yeşilköy Mahalle Muhtarımız da Aydın Bölge İdare Mahkemesine başvurup kararın iptalini istemişler.

Sevgili okuyucu, keşke o dağlardaki köylerin bütün muhtarları da aynı hassasiyeti gösterebilselerdi. Sonuçta kendileri de Köy Eminidirler. Temsil ettikleri insanların yalnızca bugünlerinden değil, geleceklerinden de sorumludurlar. Devletten maaş alıyorlar. Bu maaşlar da milletin vergilerinden sağlanıyor. Bu nedenle de asli görevleri milletin çıkarlarını korumak olmalıdır.

Son söz; ben ısrarla doğayı katlederek çıkar sağlamaya çalışan, bunun için de hiçbir etik değeri dikkate almayan maden şirketi yöneticilerinin de bir gün adalet önünde hesap verecekleri ümidiyle bu doğa katliamının durdurulacağı inancını taşıyorum.
Allah yardımcımız olsun.